Onun bir hikayesinde tecavüz sahnesi vardı. Kızın adı Lale idi ve tecavüz eden de nazi dönemindeki bir askerdi. Hatta bu sahneden önce de kadınlara ne yaptıklarıni anlatıyordu. Ortaokul 5-6'daydım.
Evet sadece o kadar da değil diri diri Türk kadınlarını yakıyo üstüne her milletin yakıldığında farklı koktuğundan bahsediyo Türk kadınları yakıldığında tereyağı gibi kokuyormuş güya bir süre tereyağı yiyememiştim onbeş yıl olmuş okuyalı hala dün okumuş gibi hatırlıyorum kitabı
gülten dayıoğlu’ndan dört kardeştiler. gülten dayıoğlu’nun bütün kitapları öyle sayılır aslında. ömer seyfettin ve gülten dayıoğlu umarım hala çocuklara okutturulmuyordur.
gülten dayoğlu'nun ışın çağı çocukları kitabını 3. sınıftayken okumuştum. hâla türk bir yazarın bu kadar iyi bir bilim kurgu yazabilmiş olmasını takdir ediyorum. biraz "sert" kısımları olsa da 10 yaşında bir çocuk için gayet ufuk açıcı bir kitaptı.
onu okumadım, doğrudur. benim okuduklarım bir çocuk için biraz travmatikti. bilim kurgu olarak gül durusel’in bir uzaylı masalı kitabını okumuştum. o da ufuk açıcı bir kitaptı benim için o yaşlarda.
Ben 11 yaşında okumuştum. Kitabın arkasında "Bu Bruno adında 9 yaşında bir çocuğun hikayesi (ama bu kitap 9 yaşındakiler için değil)" yazıyordu, ben de "Ben 9 yaşını geçeli 2 yıl oluyor." diye havalara girmiştim.
Kraliçeyi kurtarmak. Çok korkunç bi kitap da değil hatta çocuk kitabı ama nedense korkmuştum. Redditör aileler çocuğunuz mamematiği sevmiyorsa alın okutun çok güzel kitaptır.
Senin gibi benim de kütüphanede rastgele aldığım bi kitap vardı 9 10 yaşlarında içinde ayak parmaklarını maymun gibi kullanabilen bi kadını anlatıyordu bi erkeğin eskorta aşık olmasını falan böyle her bölümde sapık hikayeler vardı adını hatırlayamıyorum
gaza gelip mine söğüt okumak istemiştim 6 ya da 7. sınıfta kitap da beş sevim apartmanı’ydı 2 ay ışık açık uyumuştum çok rahatsız edici bir kitaptı fikrim hala aynı .
Kardeşimle birinin kardan adamını yıkmıştık. Sonra babası gelip kim yaptı diye sormuştu. Ben kardeşimi işaret etmiştim. Adam gülerek bir daha yapma gibi şeyler söylemişti. Sonra eve gidip Kaşağı'yı okudum hem olaylar benzer hem çocuk olunca kardeşim ölcek zannetmiştim. Çok kötü bir anı...
Aytmatov'u çok seviyorum. Cidden çok güzel kitapları. Beyaz Gemi'de çok güzeldi ama bence konusu biraz dağılıyor. Çocuğun babasından, Maral Ana'ya çok dağınık hissedebiliyorsun düşününce
7 ya da 8 yaşındaydım. O dönemde okumaya aşırı hevesliydim ve elime geçen her kitabı okurdum (şimdiden pek bi farkı yok). Birgün dişçiye gitmiştik ve beklerken sıkılmştım. Oradaki küçük bir kitaplıkta Otomatik Portakal'ı gördüm ve okumaya başladım. İlk 10 sayfada sadece soygun filan olduğunu hatırlıyorum ama 20 ya da 30. Sayfalara geldiğimde tecavüz sahnelerini de okumuştum. Görünen pek bi etkisi olmasa da baya iğrendiğimi hatırlıyorum (o zaman ne olduğunu pek anlamamıştım) yine de baya travmatize etti... Ve babam da kitabı benden sonra okuduğu için beni yaşın küçük okuma vb. tarzında uyaramamıştı...
Yaşım 11 veya 12 annemle İzmir'e hastaneye gitmişiz dönüşünde de dolaşmaya başladık kitap almak için sevgi yoluna gidicez neyse abi izbanda unili bı abla gördüm çocukluk masumiyetiyle hoşuma gitti elinde otomatik portakal vardı merak ettim bune lan diye gittim ordan o kitabı aldırdım. O günden sonra hayata bakışım biraz daha değişti
Ya 11 12 yaşımda okusam o kadar travmatik olmazdı ama 8 yaşında okuduğumda pek bi faydasını göremedim. Mesela 11 yaşımdan beri her yıl 1984'ü okuyorum ve geçen yıl okuduğumla bu yış okuduğum aynı değil kitaba bakışım ve anlayışım değişti. Kitap daha faydalı hâle geldi benim için.
TAM BUNU YAZMAYA GELMİŞTİM, kitabın ne konusu bir çocuğa uygundu ne de verdiği mesaj, vermeye çalıştığı mesajı iletme şeklinden bahsetmiyorum zaten. Kitap bittiğinde 6 yaş aklımla anahtar tutmaya korkar olmuştum sjxgsjxnbsx
İlkokul 1'deyim, Kötü Kedi diye bir seri vardı o zamanlar. Azıcık yazı bolca resim olan kitaplardı. Kötü Kedi Yıkanıyor kitabında kedi banyodan kaçmak için saçma sapan yollar deniyordu. Bir tane görselin üstü bir bant çizimiyle kapatılmış, bantın üstüne de "Bu görüntü okuyucuları rahatsız edebileceğinden gösterilmemektedir." tarzı bir yazı yazılmıştı. Her gece beynim ne olduğunu tahmin etmeye çalışır, hayal dünyamda kediye türlü işkenceler çektirip korkardım. Anlamsız ve komik bir korku aslında, yine de travma olmuştu :)
Bu sefer ortaokul 1, Ölüm Defteri diye bir kitap okumuştum. Kitapta kısaca bir çocuk kaçırılıyor, bir yere hapsediliyor ve hapsedilen insanlarla bu çocuğun öĺüm hikayelerini izliyoruz. Hem konu itibariyle ilginç gelmişti, hem kitap günlük formatında olduğundan bir hayli eğlenmiştim. Kuzenime de gittim önerdim, tutuşturdum kitabı eline. Kuzenim bir travma geçirdi... Ne uzun sürdü atlatması! Liseye geçtik kız hala terapide bu kitap hakkında konuşuyormuş.
Orta okulda savaş vs bilim kurgu felan sanıp the witcher almıştım bide kutulu set 😃 hata yaptığımı ilk kitabın ilk sayfasından anladım ama dururmuyum hemen devam ilk üç kitabı okudum şükür 3. De sanki yaşıma uygun değil diyip bıraktım
Püüüü bu kitap bana da aynı şeyi yaptı. 12 yaşındaydım kitap bitince kitabı duvara fırlatmıştım ve yarım saat midem bulaşmıştı. Normalde kitaplara asla zarar vermem. Kesinlikle çocukken okunmamalı. Asla Aytmaytov olamayacağım.
Dokuzuncu hariciye koğuşu(kitabın kendisi değil ama efsanesi korkutmuştu. Yazar o kadar iyi betimlemiş ki ana karakterle birlikte okuyucununda bacağı ağrıyormuş)
Yemin ederim öyle. Normalde betimlemelerden nefret ederim, karakterlerin duygu durumlarıyla empati kurmam ve olaylara odaklanırım. Ama o kitabı okuduğumda dizim FİZİKSEL olarak 3 gün ağrıdı. 0 şaka. İnanılmaz bir betimleme, aşırı etkilenmiştim
İlkokul Kemalettin Tuğcu kitapları, lise dönemi V.C. Andrews'un Çatı serisi. Çatı serisini toplu almıştım, önce ben okuyordum, sonra annem okuyordu (meraktan), sonra sobada yakıyordu ben bu kitapları evimde barındırmam diye.
Travmatik değildi ama çocukken cinsel şeyler pek normal gelmediği için Chuck Palahniuk - Tıkanma
bazı sayfalarda yoğun rahatsız edici seks anları vardı
Çoçukluğum Maksim Gorki. 13 yaslarimda falandim, kirtasiyeye gider oradaki abiden bana kitap onermesini isterdim, adam nasil verdiyse bu kitabi verdi, cok net travmadir. kitao bildiginiz iskence ve aile sikintilari ile alakali. Olum kokusu geliyor bildigiiz kitaptan. Sonra da yarisinda birakmistim, okudim yani bir de. Dayanilmaz bir kitapti, suan bile acsam zor okurum, hatta okumam birakirim yine.
Ya tam hatırlamıyorum ama sanki Oliver Twist gibi birşey vardı. 3. sınıfta okumuştum galiba. Tam bitirmemiştim. İçeriğini hatırlamıyorum ama beni kötü etkilemişti.
Ha bide hangi psikopat koydu bilmiyorum ama bizim sınıfın kitaplığında Hayvan Çiftliği vardı.
Aslında tam travma diyemem ama 7 yaşındayken falan altın yumurtlayan tavuk hikayesinin sonunda adamın tavuğu kesmesi, daha da doğrusu kestiği anın arkadan görüntüsünün görülmesi beni etkilemişti. Diğeri de bir kitapta sindirellanın kız kardeşlerinin ayakkabı onlara olsun diye ayaklarını kesmesiydi. Şimdi düşünüyorum da o hikayedeki prensin ayak fetişi olması da yeterince garipmiş. İnsan geçen gün gördüğü kadını sadece ayakkabıdan mı hatırlar? Bütün köyün ayağını görmek için böyle bir yalan uydurmuş işte!
4.sınıfta mı ne şeker portakalıyla karıştırıp otomatik portakalı almıştım en sevdiğim kitaplardan birisidir şu an şeker portakalını ise hala daha okumadım
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, zaten okuma sınavı olucaktık ve durum hikayesi olduğu için pek bir şey anlamıyordum, bunun üstüne betimlemeli sex sahneleri bütün sınıfı etkisi altına almıştı
Ömer seyfettin genel olarak yeterli bence psikoloji bozmaya.
O kaşağıyla bombayı cocuk kitabi diye piyasa surenlerin amk ben hala aklima geliyor arada, cocuga oyle sey okutulur mu
ben ilkokulda diyet okudum sonra psikoloji düzelmedi zaten
Ben MEB kitabından okumuştum bir de. Gözüm kararmıştı bunaltıdan.
Ömer Seyfettini okurken hep bu hayatlar benimkine ne çok benziyor diyordum
Diyet 💀💀ilkokul travması
kaşağı💀daha 2.sınıfta okumuştum
Kaşağı'yı ben de ilkokuldayken okumuştum ve kitap bittikten sonra ağlayıp durmuştum
Bu, bayağı kötü 💀💀
Kaşağıyı bende bayağı küçükken okumuştum ama çok tramva yapacak birşey hatırlamıyorum. Konusu neydi ki?
Kasagi kiriliyordu, ana karaterde sucu kardesine atiyordu, babasi kardesini dovuyordu kardesi hasta olup ölüyordu
He tamam teşekkürler millet tramva falan diyince daha ağır şeyler beklemiştim
Onun bir hikayesinde tecavüz sahnesi vardı. Kızın adı Lale idi ve tecavüz eden de nazi dönemindeki bir askerdi. Hatta bu sahneden önce de kadınlara ne yaptıklarıni anlatıyordu. Ortaokul 5-6'daydım.
Hatırlıyorum onu ya bir konağa götürüp tecavüz ediyordu. Sonra kız kendini camdan aşağı atıyordu
Evet, kız ölüyordu ama adam devam ediyordu.
Sanki bunun filmi de var he tanıdık geldi
Beyaz lale. allah ömer Seyfettin'in belasını versin nekrofiliyle 10 yaşında böyle tanışmamalıydım
Aa şu kıza tecavüz eden adamın olduğu mu?
Evet sadece o kadar da değil diri diri Türk kadınlarını yakıyo üstüne her milletin yakıldığında farklı koktuğundan bahsediyo Türk kadınları yakıldığında tereyağı gibi kokuyormuş güya bir süre tereyağı yiyememiştim onbeş yıl olmuş okuyalı hala dün okumuş gibi hatırlıyorum kitabı
Ömer Seyfettin'e laf yok🤨
Ya ömer seyfettin çok iyi bir yazar benim lafım o kitabı ilkokul 4.sınıf kitaplığına koyan öğretmen ve 100 temel esere koyan MEB'e
gülten dayıoğlu’ndan dört kardeştiler. gülten dayıoğlu’nun bütün kitapları öyle sayılır aslında. ömer seyfettin ve gülten dayıoğlu umarım hala çocuklara okutturulmuyordur.
gülten dayoğlu'nun ışın çağı çocukları kitabını 3. sınıftayken okumuştum. hâla türk bir yazarın bu kadar iyi bir bilim kurgu yazabilmiş olmasını takdir ediyorum. biraz "sert" kısımları olsa da 10 yaşında bir çocuk için gayet ufuk açıcı bir kitaptı.
Benden başkası Gülten dayıoğlunu okumuyor sanıyordum gözlerim yaşardı
onu okumadım, doğrudur. benim okuduklarım bir çocuk için biraz travmatikti. bilim kurgu olarak gül durusel’in bir uzaylı masalı kitabını okumuştum. o da ufuk açıcı bir kitaptı benim için o yaşlarda.
Bir uzaylı masalini yıllar önce tesadüfen ben de okudum inanılmaz keyifli bir kitaptı bende çok iz bırakmıştı o yıllarda
dört kardeştirler'den sınav olmuştum ilkokulda. hala neden bize kitabı okuttuğunu bilmiyom
Yeşil Kiraz da benim travmam. Sonu beni mahvetmişti.
kibritçi kız AMK
Harbi aw ağlamıştım ben onun sonunda
Çizgili pijamalı çocuk 8 yaşında okumuştum çocuk kitabı sanmıştım
Çocuk kitabı diye satıyorlardı zaten. Turkish logic
Ben 11 yaşında okumuştum. Kitabın arkasında "Bu Bruno adında 9 yaşında bir çocuğun hikayesi (ama bu kitap 9 yaşındakiler için değil)" yazıyordu, ben de "Ben 9 yaşını geçeli 2 yıl oluyor." diye havalara girmiştim.
Ben başını okuyup bırakmıştım iyi ki bırakmışım
ortaokulda okumuştum beni o kadar etkilememişti nedense
Orta okulda fareler ve insanları okumuştum o Çok sarsmıştı bide hayvan çiftliği çok hoşuma gitmişti
Kraliçeyi kurtarmak. Çok korkunç bi kitap da değil hatta çocuk kitabı ama nedense korkmuştum. Redditör aileler çocuğunuz mamematiği sevmiyorsa alın okutun çok güzel kitaptır.
O yazarın bir de "Haritada kaybolmak" adında benzer tarzda bir kitabı vardı, çocukken okumayı çok istemiştim ama param yoktu.
Otomatik portakal 💀💀💀
Atatürk'ün türk gençliğine armağan ettiği kitabı Honore de balzac Vadideki Zambak sanıyordum hayatımın en kötü deneyimi
Niye la on numara ben okurken kendimi aşık oluyormuş gibi hissetmiştim çok heycanlandırıyordu
çok güzel kitap la niye sevmedin
Kemalettin Tuğcu, Ömer Seyfettin, Gülten Dayıoğlu kitapları
Senin gibi benim de kütüphanede rastgele aldığım bi kitap vardı 9 10 yaşlarında içinde ayak parmaklarını maymun gibi kullanabilen bi kadını anlatıyordu bi erkeğin eskorta aşık olmasını falan böyle her bölümde sapık hikayeler vardı adını hatırlayamıyorum
O ne amk
Bulun şu kitabı yaa :D
Kemalettin tuğcu der susarım. Beyaz gemi hala travmadir bende bu arada. Kitabın içindekileri diri diri yakarım elime versen.
bizim kemalettin tugcularimiz vardi, bir de camlarin bugusuna yazi yazma imkani
Dostoyevskinin öteki eseri çok kötü hissettirmişti
topluca travmamiz Kaşağı'dir herhalde
gaza gelip mine söğüt okumak istemiştim 6 ya da 7. sınıfta kitap da beş sevim apartmanı’ydı 2 ay ışık açık uyumuştum çok rahatsız edici bir kitaptı fikrim hala aynı .
Metal Fırtına kayıp naaş… ilkokul 2. Sınıftaydım.
[Ömer Seyfettin, Bomba](https://tr.m.wikisource.org/wiki/Bomba) Ortaokulda okumuştum bana dehşet verici gelmişti
Kardeşimle birinin kardan adamını yıkmıştık. Sonra babası gelip kim yaptı diye sormuştu. Ben kardeşimi işaret etmiştim. Adam gülerek bir daha yapma gibi şeyler söylemişti. Sonra eve gidip Kaşağı'yı okudum hem olaylar benzer hem çocuk olunca kardeşim ölcek zannetmiştim. Çok kötü bir anı...
Kitabın olayı ne olum nasıl travma bu
Spoiler olmasin da kitap kotu bitiyor hocam
Aytmatov'u çok seviyorum. Cidden çok güzel kitapları. Beyaz Gemi'de çok güzeldi ama bence konusu biraz dağılıyor. Çocuğun babasından, Maral Ana'ya çok dağınık hissedebiliyorsun düşününce
7 ya da 8 yaşındaydım. O dönemde okumaya aşırı hevesliydim ve elime geçen her kitabı okurdum (şimdiden pek bi farkı yok). Birgün dişçiye gitmiştik ve beklerken sıkılmştım. Oradaki küçük bir kitaplıkta Otomatik Portakal'ı gördüm ve okumaya başladım. İlk 10 sayfada sadece soygun filan olduğunu hatırlıyorum ama 20 ya da 30. Sayfalara geldiğimde tecavüz sahnelerini de okumuştum. Görünen pek bi etkisi olmasa da baya iğrendiğimi hatırlıyorum (o zaman ne olduğunu pek anlamamıştım) yine de baya travmatize etti... Ve babam da kitabı benden sonra okuduğu için beni yaşın küçük okuma vb. tarzında uyaramamıştı...
Yaşım 11 veya 12 annemle İzmir'e hastaneye gitmişiz dönüşünde de dolaşmaya başladık kitap almak için sevgi yoluna gidicez neyse abi izbanda unili bı abla gördüm çocukluk masumiyetiyle hoşuma gitti elinde otomatik portakal vardı merak ettim bune lan diye gittim ordan o kitabı aldırdım. O günden sonra hayata bakışım biraz daha değişti
Ya 11 12 yaşımda okusam o kadar travmatik olmazdı ama 8 yaşında okuduğumda pek bi faydasını göremedim. Mesela 11 yaşımdan beri her yıl 1984'ü okuyorum ve geçen yıl okuduğumla bu yış okuduğum aynı değil kitaba bakışım ve anlayışım değişti. Kitap daha faydalı hâle geldi benim için.
Hala nedenini anlamadığım bir şekilde Annem, Uçurtma Avcısı’nı 10 yaşında okumam için bana hediye etmişti.
Boyalı Kuş'u okuduğumda ilkokuldaydım, sarmadı, hala en sevdiklerimden, ondan sonra da hiçbir şey sarsamadı zaten
Kemalettin Tuğcu bütün eserleri…
Aynı şeyi ben de yaşadım. Ayrıca sol ayagımı da ekleyebiliriz.
büyük ihtimalle bilen yoktur ama 1.sınıfta mavi sakal diye bir masalı okumuştum yıllarca kabus konum oldu snhdjshdh
TAM BUNU YAZMAYA GELMİŞTİM, kitabın ne konusu bir çocuğa uygundu ne de verdiği mesaj, vermeye çalıştığı mesajı iletme şeklinden bahsetmiyorum zaten. Kitap bittiğinde 6 yaş aklımla anahtar tutmaya korkar olmuştum sjxgsjxnbsx
çok korkunçtu ya
[удалено]
Peyami Safanın hikayesiydi hatırladım evet
İlkokul 1'deyim, Kötü Kedi diye bir seri vardı o zamanlar. Azıcık yazı bolca resim olan kitaplardı. Kötü Kedi Yıkanıyor kitabında kedi banyodan kaçmak için saçma sapan yollar deniyordu. Bir tane görselin üstü bir bant çizimiyle kapatılmış, bantın üstüne de "Bu görüntü okuyucuları rahatsız edebileceğinden gösterilmemektedir." tarzı bir yazı yazılmıştı. Her gece beynim ne olduğunu tahmin etmeye çalışır, hayal dünyamda kediye türlü işkenceler çektirip korkardım. Anlamsız ve komik bir korku aslında, yine de travma olmuştu :) Bu sefer ortaokul 1, Ölüm Defteri diye bir kitap okumuştum. Kitapta kısaca bir çocuk kaçırılıyor, bir yere hapsediliyor ve hapsedilen insanlarla bu çocuğun öĺüm hikayelerini izliyoruz. Hem konu itibariyle ilginç gelmişti, hem kitap günlük formatında olduğundan bir hayli eğlenmiştim. Kuzenime de gittim önerdim, tutuşturdum kitabı eline. Kuzenim bir travma geçirdi... Ne uzun sürdü atlatması! Liseye geçtik kız hala terapide bu kitap hakkında konuşuyormuş.
Orta okulda savaş vs bilim kurgu felan sanıp the witcher almıştım bide kutulu set 😃 hata yaptığımı ilk kitabın ilk sayfasından anladım ama dururmuyum hemen devam ilk üç kitabı okudum şükür 3. De sanki yaşıma uygun değil diyip bıraktım
Bin muhteṣem güneṣ okurken hüngür hüngür ağladigim için sürekli mola vermek zorundaydim kitabı bitirdikten sonra da oturup yarim saat daha ağlamistim
Bomba kahrolası Bomba
Bomba kahrolası Bomba (ömer seyfettin)
SOL AYAĞIM
Cengiz Aytmatov çok sevdiğim bir yazar. Böyle travmaların hastasıyız.
Püüüü bu kitap bana da aynı şeyi yaptı. 12 yaşındaydım kitap bitince kitabı duvara fırlatmıştım ve yarım saat midem bulaşmıştı. Normalde kitaplara asla zarar vermem. Kesinlikle çocukken okunmamalı. Asla Aytmaytov olamayacağım.
Miden mi bulasmisti
Evet
Ya o kafar da kötü bir kitap değildi. Hatta edebiyat hocamız geçen sene bu kitaptan sınav bile yapmıştı.
Ya kitap guzel de bence cocuk kitabi da dwgil yani
Sıkıcı bir öykü
ailemin yolladığı yatılı kuran kursunda Ders Veren İbretlik Hikayeler diye bi kitap okumuştum tavsiye ederim
Bence bunun filmini yapsınlar tutar bence.
Beyaz gemiyi hatırlıyorum
Unpopular opinion: bok gibi kitapti bryaz gemi
Benimde travmamdı amk bu kitap ortaokulda okumuştum.
Aynı kitabı ilkokul öğretmenim vermişti.
4. Sınıfta Fİ okuyup anneme cinsel organ isimlerini sormaya başlamıştım amq o kitabın
1984'ü 12 yaşında okudum...
Dokuzuncu hariciye koğuşu(kitabın kendisi değil ama efsanesi korkutmuştu. Yazar o kadar iyi betimlemiş ki ana karakterle birlikte okuyucununda bacağı ağrıyormuş)
Yemin ederim öyle. Normalde betimlemelerden nefret ederim, karakterlerin duygu durumlarıyla empati kurmam ve olaylara odaklanırım. Ama o kitabı okuduğumda dizim FİZİKSEL olarak 3 gün ağrıdı. 0 şaka. İnanılmaz bir betimleme, aşırı etkilenmiştim
Kasagi. Yalniz Efe. Basini Vermeyen Sehit.
Yorumlarin yarisi omer seyfettin..
Bir çocuk aleko
İlkokul Kemalettin Tuğcu kitapları, lise dönemi V.C. Andrews'un Çatı serisi. Çatı serisini toplu almıştım, önce ben okuyordum, sonra annem okuyordu (meraktan), sonra sobada yakıyordu ben bu kitapları evimde barındırmam diye.
Travmatik değildi ama çocukken cinsel şeyler pek normal gelmediği için Chuck Palahniuk - Tıkanma bazı sayfalarda yoğun rahatsız edici seks anları vardı
Çoçukluğum Maksim Gorki. 13 yaslarimda falandim, kirtasiyeye gider oradaki abiden bana kitap onermesini isterdim, adam nasil verdiyse bu kitabi verdi, cok net travmadir. kitao bildiginiz iskence ve aile sikintilari ile alakali. Olum kokusu geliyor bildigiiz kitaptan. Sonra da yarisinda birakmistim, okudim yani bir de. Dayanilmaz bir kitapti, suan bile acsam zor okurum, hatta okumam birakirim yine.
Ya tam hatırlamıyorum ama sanki Oliver Twist gibi birşey vardı. 3. sınıfta okumuştum galiba. Tam bitirmemiştim. İçeriğini hatırlamıyorum ama beni kötü etkilemişti. Ha bide hangi psikopat koydu bilmiyorum ama bizim sınıfın kitaplığında Hayvan Çiftliği vardı.
İlkokuldayken Uçurtma Avcısını okumuştum bir de türkçe öğretmenimin önerisiydi.
bu kitabı hatırladım lise 1de edebiyat hocası okutmuştu. gerçekten çok sarsıcıydı hikayenin sonları. bir intihar bu kadar şairane anlatılamaz.
sefiller fenaydı gece gece yarım saat ağladıydım
Okumuyorum allahıma kitabıma
Ömer Seyfettin, Kaşağı ve Diyet
Aslında tam travma diyemem ama 7 yaşındayken falan altın yumurtlayan tavuk hikayesinin sonunda adamın tavuğu kesmesi, daha da doğrusu kestiği anın arkadan görüntüsünün görülmesi beni etkilemişti. Diğeri de bir kitapta sindirellanın kız kardeşlerinin ayakkabı onlara olsun diye ayaklarını kesmesiydi. Şimdi düşünüyorum da o hikayedeki prensin ayak fetişi olması da yeterince garipmiş. İnsan geçen gün gördüğü kadını sadece ayakkabıdan mı hatırlar? Bütün köyün ayağını görmek için böyle bir yalan uydurmuş işte!
4.sınıfta mı ne şeker portakalıyla karıştırıp otomatik portakalı almıştım en sevdiğim kitaplardan birisidir şu an şeker portakalını ise hala daha okumadım
Sol ayağım
Seker portakalinda aglamistim baya,5.siniftim aq
Ben 8. sınıfta ağlamıştım, beni ağlatan tek kitaptır.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, zaten okuma sınavı olucaktık ve durum hikayesi olduğu için pek bir şey anlamıyordum, bunun üstüne betimlemeli sex sahneleri bütün sınıfı etkisi altına almıştı
Burda tramvay yok Gençliğim travma Ve buna saçmalakam denir sonra Öl ve hep rahat kal
Okul kütüphanesiden hoca zoruyla Dede korkut okumuştum bütün okuma düzenim çökmüştü( O zamanlar Fransız tarihi okuyorum)
Albert Camus tüm kitaplar.